TDB genel merkezinde 20 Mart Dünya Ağız Sağlığı Günü nedeniyle basın toplantısı düzenlendi. TDB Başkanı Tarık İşmen, burada yaptığı açıklamada Ankara Üniversitesi ile Sağlık Bakanlığı’nca en son 2018’de yapılan ve 2022’de güncellenen araştırmanın verilerine işaret eden Türkiye Ağız ve Diş Sağlığı Profili Araştırma Raporu’na işaret etti. Türkiye’nin ağız ve diş sağlığı konusunda kötü bir karneye sahip olduğunu vurgulayan İşmen, “Ülkemizdeki 5-65 yaş arası toplumun tüm kesimleri, çok yüksek DMFT (çürük, kayıp ve dolgulu diş sayısı) ve diş eti hastalık değerlerine sahip. Bu araştırmadan elde edilen bulgular Türkiye’de diş çürüğünün toplumun bütün kesimlerinde ki yaygınlığını net olarak göstermektedir. Buna karşılık Avrupa Birliği ülkeleri ağız hastalıkları bakımından incelendiklerinde, çocuk ve gençlerde ki DMFT değerlerinin 1’e yaklaştığı görülmekte” dedi. İşmen, Almanya, Fransa gibi ülkelerin koruyucu diş hekimliği ve ulusal koruyucu ağız ve diş sağlığı projeleriyle bu sorunun üstesinden geldiğini belirterek, Sağlık Bakanlığının 2022’de pilot uygulama olarak başlattığı, 0-12 yaş arasındaki çocuklara içine alan aile diş hekimliği uygulamasının önemli bir adım ve fırsat olduğunu ifade etti. Uygulamanın içinin doldurulması gerektiğini kaydeden İşmen, “Aile diş hekiminin sadece ‘koruyucu girişimlerle’ sınırlanmaması, bu kavramın içine tüm diş hekimlerinin alınması, koruyucu ağız-diş sağlığı paketi oluşturulması ve bunun sosyal sigorta kapsamına alınması, 0-18 yaş çocuk ve genç grubuna ülkemizin yaşlı nüfus hızında ki artış göz önüne alınarak 65 yaş üstünün de dahil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
‘MEZUN SAYISI 10 BİNLERE ULAŞACAK’
Türk Diş Hekimleri Birliği Genel Sekreteri Emel Uzer de TDB’nin diş hekimliği fakülteleriyle ilgili hazırlanan dosyayı uzun süredir YÖK’e sunmak istediğini ancak randevu taleplerine yanıt alamadıklarını da dile getirdi. TDB Heyeti, basın açıklamasının ardından YÖK’ün önünde de bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada “2023 verilerine göre Türkiye’deki dişhekimliği fakültesi sayısı 105’e yükselmiştir. öğrenci alan fakülte sayısı ise 91’dir. Bu fakültelerdeki toplam kontenjan sayısı 11 bin 186’dır. Bugün yılda 6 bin olan, çok değil 2 yıl sonra 10 bin’lere ulaşacak mezun sayısı nedeniyle işsiz, emeği çok ucuzlatılmış ve mesleği değersizleştirilmiş dişhekimlerinin olduğu, çalışma biçiminin işçileşmeye evrildiği ve piyasa koşullarının hüküm sürdüğü bir dönem yaşanıyor ülkemizde” denildi.
‘EĞİTİMİN NİTELİĞİNİ DÜŞÜRÜYOR’
Akademik kadroların fakülte ve öğrenci sayılarına orantılı olarak artmamasının; dişhekimliği eğitiminin niteliğini düşürmekle birlikte etik, deontolojik ve malpraktis sorunlarına ilişkin risk oranını da giderek yükselttiği vurgulanan açıklamada “Birliğimiz tarafından konunun uzmanlarının da katıldığı çalıştaylarda her yıl hazırlanan dişhekimliğinde insangücü planlaması dosyalarının ilgili kamu kurumları ile paylaşılmasına rağmen açılan dişhekimliği fakülteleri ile kamu kaynakları sorumsuzca israf edilmekte, ülkemizin çalışkan ve zeki insan grubunda yer alan önemli değeri dişhekimleri işsizliğe, dişhekimliği mesleği de değersizleştirilmeye mahkûm edilmekte” ifadeleri kullanıldı. Hekimler, istemlerini şöyle sıraladı:
“ • İnsan gücü planlaması yapılmadan dişhekimliği fakültesi açılmamalı,
• Nitelikli dişhekimi eğitimi için uluslararası standartlarda akademik kadro olması vazgeçilmez olmalı,
• Henüz eğitime başlamamış olan fakülteler kapatılmalı,
• Eğitim veren fakültelerde ise kontenjanların hızla azaltılmasını sağlayacak kararlar hiç zaman yitirilmeden alınmalı.”
GÜNDEM
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024SPOR
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024GÜNDEM
13 Ekim 2024